//-->

Sitemize Hoş Geldiniz...

arkadas, dostluk

Fikralar

FIKRALAR

Allahın Hikmeti

 

Nasrettin hoca bir gün köyden şehre giderken yorulmuş tarlanın kenarındaki Ceviz ağacının altında dinleneyim demiş.Şöyle bir etrafına bakınıp ağacın altına uzanmış. Ve şöyle düşünmüş.Ey Allah'ım gücüne sual olmaz amma,incecik kabak sapında kocaman kabak var, koskocaman ağaçta küçücük ceviz var, bu nasıl iş deyip uykuya dalmış.Ağaçtan bir ceviz hocanın kafasına düşüvermiş.Ve kafada ceviz büyüklüğünde bir şiş olmuş. Hoca hiddetle uyanmış ve Yarabbi sen en iyisini bilirsin demiş. Simdi o kabak ağaçta olsaydı benim halim ne olurdu.

 

Hocanın kazanı

Nasrettin hoca bir gün kendine yeni bir kazan alır ertesi gün komşusu kazan istemeye gelir hoca kazanı yeni aldığı için pek vermek istemez ama komşusunuda kıramaz ve verir... bir gün iki gün derken onbeşgün sonra komşusu elinde hocanın kazanıyla çıkagelir kazanın içindede küçük bir başka kazan vardır... müjde hocam !!! der komşusu senin kazan doğurdu... nasıl yani der hoca kazan hiç doğururmu ? Valla inanmazsan al kendin bak der kazanı uzatarak... hoca kazanı eline alır yeni aldığı kazanın orası patlamış burası çatlamış... tabii doğurur der adama dönerek KAZANIN A.... KOYMUŞSUNUZ.

 

Şakayı Sevmem

Nasrettin hoca pazarda dalgın yürüyormuş.etrafındaki esnafları seyrediyor.bu sırada ensesine bir tokat geliyor. Hoca tökezlemiş bir kaç adım sendelemiş neyse toparlanıp sinirli bir şekilde arkasını dönmüş. Bir bakmış ki hocanın 2 katı hayvan gibi bir adam. Hoca durmuş bir yutkunmuş önce,sonra:
- bana senmi vurdun? demiş adama. Adam:
- ben vurdum lan ne olacak demiş. Hoca:
- sakadan mı vurdun ciddiden mi? demiş Adam:
- ciddi vurdum napacan?! Hoca:
- Aman aman, öyle olsun... Cunku şakadan hiç hoşlanmam da .

 

En Pahalı Papağan

 

Adamın biri, papağan almak ister. Gittiği dükkândaki papağanları sırayla inceler.1.kafeste rengarenk, pırıl pırıl tüyleri olan papağanı beğenir. Etiketinde 5.000 dolar yazılıdır.
- Dükkan sahibine sorar. “Bu kuş niye bu kadar pahalı?”
- Dükkan sahibi “Bu papağan tam 7 dil biliyor, onun için”. Adam başka bir kafeste bembeyaz şahane bir kuş daha görür. Hem de 10.000 dolarlık. Yine sorar. Meğer bu kuş anayasayı ezbere okurmuş da ondan. Adam bir bakar en köşede ki kafeste, tüyleri dökülmüş ve kararmış yaşlıca bir kuş var. Ama o da ne tam 50.000 dolar. Peki der bu perişan haldeki kuşun nesi var.
- Dükkan sahibi “ Vallahi birader, bu kuşun nesi var biz de bilmiyoruz. Ama öteki papağanlar sabahları buna günaydın üstat diyorlar.”

 

Milyarder Koca

Adam elindeki son 500 dolarla kumar oynamaya karar verir ve LasVegas'ın yolunu tutar... Ve inanılmaz bir talih; tam 3 milyon dolar kazanır. Hemen otel yönetiminin kendisine tahsis ettiği kral dairesine çıkar ve karısına telefon eder:
- "Hayatim, evde misin?"
- "Evet kocacığım."
- "İyi. Hemen hazırlan o zaman. Çabuk bavulunu hazırla. Kumarhanede tam 3 milyon dolar kazandım."
- Kadın sevinç dolu bir çığlık atar “Ayyyyyyyyyyy harikasın!! Hemen hazırlanıyorum.. Peki ama nereye?? Paris?; Karayipler?; Acapulco?; Guney Amerika?..."
- Adam cevap verir: “ Umurumda değil. Sadece eve döndüğümde çoktan gitmiş ol.”

 

American teknolojisi

Amerikalılar bir gün son teknoloji ürünü mükemmel bir uçak yapmışlar. Bu uçağı düşünmüş taşınmış ve Arabistan’da test etmeye karar vermişler... Ülkenin en iyi pilotuna vermişler uçağı... Uçak havada arıza yapmış. Arap telaşa kapılıp ne yapacağını şaşırmış bu durumda iken monitörde bir yazı çıkmış: "This is American technology, don't afraid." Arap biraz rahatlamış uçak düşerken aynı yazı birkaç kez daha tekrarlamış ve sağ sağlim inmiş adam... Düşünmüşler taşınmışlar elin Amerikanı yapar da biz niye yapmayalım ki? diye düşünmüşler ve aynı uçaktan imal etmişler ve ilk testi Amerikalılara yaptırmak istemişler.... Amerikan pilotu uçarken motorda sorun çıkmış ve uçak irtifa kaybetmeye başlamış... monitörde "don't worry this is arabic technology" yazmış.. neyse pilot rahatlamış... bu bizim uçak gibi demiş ve sakinleşmiş. Aynı yazı iki
-üç kez daha çıkmış ve çakılmaya az kalmışken monitörde bir yazı daha çıkmış : " Repeat after me; eşhedünla ilahe illallah ve eşhedüennemuhammeden abdühü ve rasülühü"

 

SHERLOCK HOLMES

Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir şişe de şarabı devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını dürtükler.
-"Watson, yukarıya bak ve bana ne gördüğünü söyle".
- Watson cevap verir: "Milyonlarca yıldız görüyorum."
- Holmes sorar: "Bu sana neyi gösteriyor?"
- Watson bir an düşünür ve yanıtlar: " Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını görüyorum. Yıldızların konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtiğini çıkarıyorum. Teolojik olarak tanrının kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum. Meteorolojik açıdan da bugün havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor? " Holmes arkadaşını sabırla dinlemiştir ama artık dayanamaz:
- "Ulan hıyar, çadırımızı araklamışlar!"

 

Roma'da Bir Ayin

Roma'da dünyaca ünlü San Pietro Kilisesi'nde büyük bir pazar ayini... Görkemli bir dinsel tören.. Papa bile katılıyor. Koskoca meydan mahşer yeri gibi..Kilisenin içi de dışı da tıklım tıklım.. Bu arada kilise kapısında iki adam özellikle dikkati çekiyor...İkisinin de boynunda kocaman birer levha asılı..Birinde "Ben koyu bir Hıristiyan'ım ,lütfen bana yardım ediniz " yazılı. Ötekinde ise sadece " Ben koyu bir Yahudi'yim " yazıyor. Tabii ki kiliseden çıkanlar Hıristiyan olduğunu ifade eden adama yanaşıyorlar ve ellerini ceplerine atıp cömertçe bir şeyler veriyorlar. Yahudi olduğunu ifade eden adamda ise siftah yok. Bu arada kiliseden çıkan iyi niyetli biri "Yahudi'yim " yazısı taşıyana sokuluyor.
- " Bana bak kardeş " diyor , "..dürüstlük iyi bir şey, ama binlerce Hıristiyan kiliseden çıkarken , senin Yahudi olduğunu böyle aleni olarak ifade etmen kanımca hiç de akıllıca bir hareket değil. Bak kimse sana para da vermiyor zaten.. Bence çıkar o yazıyı boynundan , sen de su Hıristiyan gibi..." deyince , boynunda "Yahudi'yim" yazılı adam "Hristiyanım" yazılı olana dönüp sesleniyor:
- Heey !.. Salamon !.. Herife bak be !.. Gelmiş bize ticaret öğretiyor..

 

Fatihin Yiğitleri

Bir gün Cennet'in kapıları şiddetle vurulmuş:
-Güm Güm Güm !! İçeriden seslenmişler:
-Kim o?
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “ Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz! “ İçeriden hoş geldiniz diyerek kapılar ardına kadar açılmış ve yiğitleri içeriye buyur etmişler. Her şey çok güzel gidiyormuş. Ta ki, 40 yıl geçinceye kadar. Bir gün kapılar yine şiddetle çalınmış:
-Güm Güm Güm !!!
- İçeriden sormuşlar: “Kim o?”
- Dışarıdan gök gürültüsü gibi bir ses: “Biz İstanbul'u fetheden Fatih'in yiğitleriyiz!”
- İçeriden hemen cevaplamışlar: “Hadi len! Onlar 40 yıl önce geldi!”
- Dışarıdan yine ses gelmiş: “ Biz mehter takımıyız ancak geldik!!!”

 

Dua

Bir gün bir baba oğlunu dua ederken duyar. "Allahım sen annemi, babamı, ablamı, ninemi ve beni koru" diye. Adam çocuğun dedesini unuttuğunu düşünür ama çocuğa bunu söylemez. Ertesi gün dedeyi araba ezer ve dede ölür. Bir kaç gün sonra baba yine duyar "Allahım sen annemi, babamı, ablamı ve beni koru" diye. Bu sefer nineyi unutur ve ertesi gün nine merdivenlerden düşer boynu kırılarak ölür. Bir kaç gün sonra çocuk yine dua eder "Alla hım sen annemi, ablamı ve beni koru" diye. Baba kendisinin unutulduğunu fark eder ve ertesi gün başına bir şey gelmemesi için her adımını çok dikkatli atar. Aksam eve gelince karısına sorar
- "Hanım bugün ben işteyken neler oldu?" diye.
- Karısı "Bizde bir şey olmadı ama postacı öldü!!!"

 

Politikacılar

Bir otobüs dolusu politikacı seçim kampanyası için Teksas'ta dolaşıyorlarmış. Otobüs büyük bir çiftliğin yanından geçerken, otobüs şoförün dalgınlığı yüzünden derin bir şarampole uçmuş. Çiftçi koşarak gelmiş, gece kurda kusa yem olmasınlar diye cesetleri gömmeye başlamış. Ertesi sabah,Şerif soruşturma için çiftliğe gelmiş.Çiftçiye sormuş:
-"Otobüsteki bütün politikacıları gömdün demek...Hepsi de ölüydü, eminsin değil mi?"
- Çiftçi cevap vermiş: "Bazıları yaşadıklarını iddia ettiler ama politikacıları bilirsiniz....Nasıl yalan söylerler!!!".

 

Mühendis ve Yönetici

Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri, bir gün New York üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur. İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
-"Pardon. Ben neredeyim acaba?" diye sorar.
- "Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin" der adam. Yönetici sinirlenir:
-"Sen mühendissin değil mi?" diye sorar.
-"Evet." der adam. "Nereden bildin?"
- "Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramıyor."
-"Sen de yöneticisin değil mi?" diye sorar Adam.
-"Evet sen nereden bildin?" –Adam "Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmuşsun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim sucum oldu." ...!!

 

Düştüm

Bir Hıristiyan kasabasında görevli papaz günah çıkarmaya gelenlere vaaz verirken, bundan sonra bana günah çıkarmaya geldiğinizde bana aldattım kelimesini kullanmayın bundan çok bıktım onun yerine (düştüm)diye söyleyin demiş, gel zaman git zaman papaz emekli olmuş onun yerine genç bir papaz gelmiş ama her şeyden habersiz, yine günah çıkartmaya gelenler papaz efendi dün düştüm , gecen hafta düştüm, aradan bir ay geçmiş genç papaz artık valiye gitmenin zamanı geldi düşen düşene demiş,ve valinin yanına gitmiş.Vali bey su yolları bir kontrol etseniz düsen düsene, tabiki vali bey düşmenin hangi anlama geldiğini bildiği için kahkaha ile güler, papaz sinirlenir ve vali bey ne gülüyorsunuz daha dün kariniz geldi üç defa düştüğünü söyledi demiş.

 

Kör Pilotlar

Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler.. Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler..Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar.. Kaptan pilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant.. yardımcı pilotun elinde bir köpek taşması.. Tasmanın ucunda bir Köpek.. Sağa sola çarparak öyle ilerliyorlar uçağa.. Günlerden bir nisan değil ama, "Saka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa.. Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda, uçak hızlanmış.. Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Uçak daha hızlanmış. Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 10 metre sonra betonun bitip cimlerin başladığı gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş.. Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış. Derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş:
-"Biliyor musun?" demiş,"Bir gün çığlık atmayacaklar ve hepimiz öleceğiz!

 

Buradan Duyulmuyor

Papaz ,iki metre ilerisinde duran zangoça sormuş .
- ''Gizli gizli sen mi içiyorsun kutsal şarabı?'' Zangoçta derin bir sessizlik...İyice köpürmüş
- Papaz: ''Sana soruyorum be adam!Duymuyormusun beni?
-''Hayır burdan hiçbir şey duyulmuyor efendim''
- "Olacak şey mi! İki adım öteden beni duymuyorsun ..'' Zangoç bıyık altından gülmüş,
- '' İsterseniz yer değiştirelim anlarsınız...'' Yer değiştirmişler.Bu kez zangoç seslenmiş
-''Kilise için toplanan bağışları kim zimmetine geçiriyor?' Papaz kendi kendine söylenmiş.
-''Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.''

Bugün 24 ziyaretçi (33 klik) kişi burdaydı!


http://hit-kazanma.tr.gg Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol